Seçer kucağındaki taşları döktü!
Geçen dönemdeki Meclis’e atıfta bulunan Başkan Seçer, “Geçen dönemden burada Meclis üyelerimiz var. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Meclis üyeleri var, o dönemin il başkanı var. Maşallah güzel trafik polisliği yapılmış kimseye ‘Dur’ denmemiş. Gelene ‘Geç’, gidene ‘Geç’. Kimse dememiş ki ‘bu kadar parayı ne yapıyorsun?’ 2018’in 12’nci ayında geçtiğimiz döneme 175 milyon lira para kullandırıp bir firmaya ödeten Meclis’tir geçtiğimiz Meclis. Maşallah bu dönemki Meclis, bizim gözümüzü açtırmıyor” ifadelerini kullandı.
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2021 yılı Eylül Ayı Olağan Toplantısının 1. Birleşimi, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi. Başkan Seçer, Büyükşehir Belediyesi’nde partili ve yakınlarının işe alınmasına yönelik iddialar üzerine, “Bakın ben ‘istediğimi çalıştırırım’ demiyorum. ‘İster kızımı, ister oğlumu, ister yeğenimi çalıştırırım’ demiyorum. Böyle bir hakkım falan filan yok. Bu ahlaken doğru bir yaklaşım değil. Bunu ben yapamam” dedi. Geçmiş dönemdeki yönetime borçlanma konusunda sıkıntı yaratılmadığına değinen Seçer, “175 milyon lira para kullandırıp bir firmaya ödeten Meclis’tir geçtiğimiz Meclis. Maşallah bu dönemki Meclis, bizim gözümüzü açtırmıyor” diye konuştu. Seçer, 1 milyar liraya yakın borcu 2.5 yılda ödediklerini vurguladı.
“16 bin çocuğumuza ilk çantalarını teslim ettik”
Başkan Seçer, Meclis toplantısının dilek temenniler bölümünde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başkan Seçer, uzun bir aradan sonra yüz yüze eğitim-öğretime başlayan öğrencilere başarılar dileyerek, öğrencilerin yüzünü güldüren “İlk Çantam” projesini hayata geçirdiklerini söyledi. Seçer, “İlimizde 26 bin öğrencimiz ders başı yaptı. 13 ilçemizde özellikle dezavantajlı mahallelerimizdeki 180 okulda toplamda 16 bin çocuğumuza ilk çantalarını Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak teslim ettik. Çantanın içinde; ders malzemeleri olarak sulu boyadan pastel boyaya, kurşun kalemden silgiye, kalemtıraşa, defterlere kadar birçok materyal bulunmakta. Çocuklarımıza başarılı bir eğitim-öğretim yılı diliyorum” diye konuştu.
Başkan Seçer, çocukların gelişim sürecindeki en temel gıda maddesi olan süt ihtiyacının karşılanması ve aile bütçesine katkı sağlanmasının amaçlandığı Süt Senin Gurur Mersin’in projesinin bu yıl da devam edeceğini söyledi.
“Beyazsineğin kökünün ortadan kalkması için tarımsal alanlarda mücadele etmek lazım”
Büyükşehir Belediyesi’nin yaz aylarında yoğun olarak görülen, canlılara zararı olmasa da vatandaşlara rahatsızlık yaşatan beyazsinekle mücadelesini sürdürdüğünü ifade eden Başkan Seçer, “Vatandaşlarımızın yoğun şikayet ettiği konulardan bir tanesi beyazsinek. Caddelerde, parklarda yoğun bir şekilde karşılaştığımız bir haşere. Bunlar genelde seralarda, tarlalarda yani tarım plantasyonu tarımsal üretim yapılan arazilerde görülmekte” dedi. Beyazsineğin 1974 yılında Kıbrıs Savaşı sonrası uçaklarla Türkiye’ye atıldığına ilişkin bir rivayet bulunduğunu anımsatan Seçer, “Haklı olarak vatandaş bununla mücadeleyi Mersin Büyükşehir Belediyesi’nden bekliyor. Oysa bununla mücadele edecek kurum; Tarım Orman İl Müdürlüğü bünyesinde Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğü. Bu demek değildir ki bu işten biz kendimizi tamamen soyutluyoruz. Bizim de katkımız olmuyor değil. Beyazsineğin kökünün ortadan kalkması için tarımsal alanlarda mücadele etmek lazım. Özellikle sebze ve meyve yetiştiriciliğinin baş belası bütün ilçelerimizdeki çiftçilerimize sorun yaratıyor” dedi.
Büyükşehir Belediyesi’nin insan sağlığını tehlikeye atmayacak ve çevrenin ekolojik dengesini bozmayacak ilaçlarla ilaçlama yaptığını belirterek, beyazsineğin yaşamının biraz kısa olduğunu, 15 gün gibi bir sürede ortadan kalkması gerekirken bu yıl biraz bu sürenin uzadığını söyledi.
Seçer, Kültür Park’ta vatandaşların kullanımına sunulan WC’ler ve spor alanlarının birçok kez saldırıya uğradığını ifade ederek, “Saldırıların neden olduğunu bilmiyoruz. Kasti midir? Cehaletten mi kaynaklı? Ya da akli sorunları olan insanların bu davranışları yaptığını düşünebiliriz. WC’lerimiz, spor alanlarımız hep saldırıya uğruyor, zarar oluyor. Milli servet. Bu konuda da vatandaşlarımın dikkatini çekiyorum. Biz de gerekli önlemleri almaya gayret ediyoruz ama diğer kurumların, diğer kolluk güçlerinin de bize bu konuda yardımcı olmalarını kendilerinden istiyoruz” dedi.
Nüfusu 25 bin üzerinde olan belediyelere barınak yapma zorunluluğu
Temmuz ayında yürürlüğe giren Hayvan Hakları Kanunu ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Seçer, “Resmi Gazete’de Hayvan Hakları Kanunu ile ilgili bir mevzuat yayınlandı. Orada belediyelerimizi ilgilendiren önemli bir konu var. Yeni yasada değişikliği ile nüfusu 25 binden fazla olan belediyeler 2024 sonuna kadar, nüfusu 75 binden fazla olan belediyeler 2022 yılının sonuna kadar barınak yapma zorunluluğu var bu düzenlemeyle. 25 binin altında olan belediyeler ise sorumluluk alanındaki hayvanları toplayarak en yakın hayvan barınaklarına göndermekle yükümlü kılındı bu yasal düzenlemeyle. Sokak hayvanları kontrolden çıktığı zaman sorunlar yaşayabiliyoruz. Yarın bir gün hayvan vatandaşa hırladı diye sizin de kapınızı müfettiş çalıp ifadenizi almasın” diye konuştu.
Suriye’deki petrol sızıntısı endişe yarattı
Başkan Seçer, 24 Ağustos’ta Mersin’e 210 kilometre uzaklıktaki Suriye’nin Banyas kentinde petrolle çalışan bir elektrik güç santralinde 15 bin tonluk akaryakıtın denize karıştığını ifade ederek, “Doğu Akdeniz çanağında çok büyük bir endişeye sebep oldu. Meşhur bizim Akdeniz akıntıları zaten deniz kirliliği de bu güzergahta gezintiye çıkıyor. Bazen bizim kıyıları, bazen İskenderun kıyılarına, bazen karşı kıyılara bir sirkülasyon yapıyor. Bizi tabi endişeye düşürdü. Şu anda Suriye’den gelen akıntı normal şartlarda Kıbrıs’ın doğusunda yukarı yönlü İskenderun Körfezi’ne oradan da Adana sahillerine ve Mersin’e doğru hareket ediyor. Kirlilikte bir alanda aynı yoğunlukta bulunmuyor. Bazı yerlerde çok yoğun, bazı yerlerde öbekler halinde hareket ediyor. Bununla birlikte deniz suyu sıcaklığı başta olmak üzere akıntı, rüzgâr gibi koşullar ve petrolün türevi kirliliğin denizdeki durumunu, hareketini etkiliyor” diye konuştu.
Seçer, 10 Eylül tarihinde öğle saatlerinden itibaren şiddetli rüzgar beklendiği uyarısında bulunarak, “Cumartesi gününe kadar sürecek. Bu nedenle bu petrol sızıntısının tahribatı bizim sahillerimizi de vurabilir. Bizim kıyılarda da bu petrol kirliliğini görebiliriz. Bugünkü yapılan kontrollerde Çevre Koruma ve Kontrol Dairemizin kontrollerinde herhangi bir şeye rastlamadılar. Ama tabi ki hazırlıklıyız. Belediye olarak 1 adet deniz süpürgesi, 3 adet deniz denetim teknesi, 200 metre deniz bariyeri, 100 adet yağ ve petrol emici pet ve tek kullanımlık tulum ve eldivenlerimiz hazırda kullanılmak üzere mevcut bulunuyor. Herhangi bir tehlike gördüğümüz noktada belediye olarak buna müdahale edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
“Bir bardak suda fırtına koparacak bir durum yok”
Meclis’te gündem dışı maddeler kısmında Akdeniz ilçesinin imar planı ile ilgili getirilen önerge önce idareye gönderilmesi gerektiği için reddedildi. Taziye evi yapmak için imar değişikliğinin istendiğinin iddia edilmesi üzerine Başkan Seçer, “Mesele Çay Mahallesi’ne yapılacak taziye evi değil. Hemen yapın, biz de sizi alkışlayalım ama şimdi bunu reklam aracı olarak kullanıp bu önergenin kabul edilmemesini gerekçelendirmeyin. Bu siyaseten şık değil. Huzurkent Mezarlığı; bunun mazisini de biliyorum, bizzat ilgilendim; orada Atalar Mahallesi’ne yakın bir yerde imarda işaretli mezarlık yeri var. Huzurkent oraya götürmek istemiyor. Onlar başka bir şey söylüyor. Bizim bizatihi ilgilendiğimiz konular. Mezarlık konuları hassas konular. Bu konuda da Mersin’in farklı kültürleri, anlayışları var. Bunu da malzeme yapmanızı uygun görmem. Sizin üslubunuzla konuşmak istemiyorum” dedi.
“Beni baskı altına alarak kararımı değiştiremezsiniz”
Esnafların Parkomat uygulamasının yeniden getirilmesini istediğini ifade eden bir Meclis üyesine yanıt veren Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Ben gerçekten esnaf başkanlarını buradan kınıyorum. İşte yüzleri. Hiç kimsenin arkasından konuşmayız. Hepinizi, sizi kınıyorum. Kendileri arka tarafta oturuyorlar. O Silifke Caddesi esnafları; bu insanlar benim yanıma geldi. Bunu konuştuk, toplantılar yaptık. Beni az önce karşıladılar, kibarca izah ettim. Emniyet Müdürlüğü’nü, Trafik Şube Müdürlüğü’nü siz göreve davet edin, beni değil. Ben park insanını kontrol eden bir merci değilim. İyi niyetimle oraya Parkomat uygulamasını başlattım. Başta siz ihlal ettiniz. Esnaf 3 kuruş Parkomat parası vermemek için 40 dereden su getirdi. Orada iş yapan birçok esnafı tenzih ederim, buna tenezzül etmeyenler de oldu. Bizim görevlilerimiz fiili olarak, sözlü olarak saldırıya uğradı. Bunları da daha önce konuştuk, bunun sürdürülebilirliği yok. Bu arada biz cep otoparkları yaptık. Özel otoparklar var. Şu anda Tevfik Sırrı Gür Lisesi’nin yanını bitirmek üzereyiz. Bunu kendilerine dışarıda izah ettim. Şimdi burada Akdeniz Belediye Başkanı’nın göreviymiş gibi, kendileri de arkada oturuyor. Bu çok çirkin bir şey. Kent adına da uygun bir şey değil. Böyle problem çözemezsiniz arkadaşlar. Bu şekilde siz beni ikna edemezsiniz. Süreç tam tersine işler. Geleceksiniz, bunları usuletle, suhuletle konuşacaksınız. Meclis’te onun selamı var, bunun selamı var; burada beni baskı altına alarak kararımı değiştiremezsiniz. Doğru kararsa zaten oturur konuşuruz, biz onu veririz ama; ‘eyvah siyasi başka baskı var, aman oy kaygımız var, aman derneklerin bize protestosu olur’ vesaire olur deyip biz yanlış kararların altına imza atamayız.”
Seçer, Çay ve Çilek Mahallelerinde MESKİ çalışmalarının uzadığı ile ilgili eleştirilere de yanıt verdi. Kendilerinin de çalışmaların bir an önce bitirilmesi için uğraştıklarını ifade eden Seçer, yapım aşamasının bir süreci olduğunu hatırlattı. Kazı işlemleri ile ilgili Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nün yönetmeliğini ve AYKOME yönetmeliğine işaret eden Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Çay, Çilek Mahallesi uzun sürdü. Ben Cumartesi oraya gideceğim. Sizin davetiniz üzerine değil onların daveti üzerine. Eğer siz de gelirseniz size programımın saatini bildireceğim, beraber gidelim. Özel Kaleminize bildireceğim. Ben önceki gün sabah Çay İlköğretim Okulu’na gittim; oradaki çocuklara çanta dağıtımı için. Ben o sokağa girdiğimde yanımdaki arkadaşlara dedim; ‘bu yollara gelen şikayetlerde %100 haklı vatandaş’. Bunların yapılması lazım ama bunun bir süreci var. Şimdi bu kavga; tırnak içinde ‘kavga’. Kavga falan yok ortada. Kavgayı Sayın Gültak tek taraflı çıkarıyor. Ben oradaki insanlarla, muhtarla konuşmuyor muyum, rahatsızlıkları bilmiyor muyum? Dedik ki; ‘biz bir an önce bunu yapalım’, daire başkanlarım da buradadır. Toplantıda ne sözler sarf ettiğimi de, birilerine ajitasyon yapma değil arada sorarsınız. Biz o günden beri çırpınıyoruz. Yüklenici müteahhit; bu düktil borular var; kendisi yurtdışından getiriyormuş. Yanılmıyorsam 1600 metre kalmış diğer borularda da. Yani %90’lık kısmı tamamlanmış ve bitecek. 11 Ekim’de de bitirmek zorunda. Adamın süresi var. Ben müteahhiti davet ettim, buraya gelmeden önce toplantı yaptık. Gelsin kardeşim bu adam, derdi ne? Bu müteahhitin bizden 1 TL alacağı yok, hak edişi yok. Yeter ki bitirsin. Hak edişi getiriyor, ertesi gün hesaba. Gidiyor boru sipariş ediyor” diye konuştu.
“Bunlar kimseye oy kazandırmaz”
Müteahhitler Konfederasyonu’nun 15 gün yapım işlerini durdurma kararı aldığını hatırlatan Seçer, “Çimento fiyatları, o fiyatları, bu fiyatları. Şimdi diyorsunuz ki; ‘genel siyaset yapmayalım’. Ya kardeşim ekonomide bir daralma var, sorun var, o var, bu var, bilmiyorum var, bir şey var. Bu insanlar sıkıntıda. Şimdi bunu götürüp getirip siyaset malzemesi yapıp; ne yapacak Çay Mahallesi’ndeki vatandaş bu söylemlerinden bir dahaki seçimde sana oy mu verecek? Vallahi de 1 tane vermeyecek, billahi de 1 tane vermeyecek. Eminim buna. Bunlar kimseye oy kazandırmaz. Orada bir sorun varsa gelin beraber çözelim. Ben Cumartesi günü oradayım. Müteahhitin işi bitirme tarihi 11 Ekim. Sıkı takip ediyorum, 3 aydan beri takip ediyorum. Bir taraftan niye yapmıyorsunuz? Ben yapacağım onu da söyleyeyim, yönetmelik burada. 200 abonemiz kalmış. Abonelikleri de bağlıyoruz bu arada. Ama teknik olarak diyorlar ki; ‘biz eski sistemde vanaları kapatıp, yok edemezsiniz, siz oraya bir tane asfalt dökemezsiniz. Biz orayı herhangi bir sıkıntıda bozmak zorunda kalırız, teknik olarak buna müsait değil. Bu mahalleler 30 yıldır işlem görmemiş, su ikinci kata 10 yıldır çıkmıyor. Geçen 5 yılda niye dönüp bakmamışlar? Bu yıl geldik, hemen yapabildiğimiz kadarıyla, hizmette kısıtlanmış ya da geri kalmış, unutulmuş yerlere yöneldik. Adalet dağıtmak için yapıyoruz bunu. Elvanlı’ya yapmadık mı, 6 milyon lira içme suyu şebekesi için para harcamadık mı? Her yere biz hizmet yapıyoruz ama bunu lütfen siyaset malzemesi yapmayalım, bizlere yakışmıyor” dedi.
“Bunlar doğru üsluplar değil, yapmayın”
Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Muhammet Gültak’ın mahalle ziyaretlerinde Büyükşehir bürokratlarını arayarak konuşmaları hoparlöre almasını da doğru bulmadığını ve suç olduğunu ifade eden Başkan Seçer, “Bir de Sayın Gültak bir ricam olacak. Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Mahallelere gidiyorsunuz ya, şunu yapmayın; bürokratların onuru inciniyor. Biz de siyasetçiyiz. Siz bunu yapıyor musunuz? Beni arayıp megafon açıyor musunuz, dinletiyor musunuz? Bu çok doğru bir şey değil. Hiçbir belediye başkanını şikayet etmiyor ama Gültak sizi şikayet ediyor bürokratlar. Bunu lütfen yapmayın. Bu insanların da izzeti nefsi var. Orada oturuyor muhtarla; ‘söyle bakalım bana genel müdür vekili siz burayı ne zaman yapacaksınız? Bunlar doğru üsluplar değil, yapmayın. Arayın, davet edin. Siz gitmeyin, davet edin. Bir tane davetinize icabet etmeyen bürokrat olursa lütfen benim haberim olsun. Buna kimsenin hakkı yok, gelirler sizleri bilgilendirirler. Bu doğru bir şey değil, şık bir şey değil. İki insan arasında konuşulan, siz suç işliyorsunuz. Doğrular neyse onları konuşacağız” diye konuştu.
“Hukuk işlediği zaman hepsi Hanya’yı Konya’yı görür”
Liman girişinde tır trafiği yoğunluğunu da hatırlatan Başkan Seçer, “Şu liman konusunu gündeme getiriyorum. Sayın Vali’yi ziyaretimin üzerinden 1.5 ay geçti. Henüz bir sonuç da alamadım. Kırılmayın ‘devletin bürokratı’ dediğimizde. Devlet terbiyesi almış bürokratlar beni çok iyi anlıyorlar, onların içi daha çok yanıyor. İktidarların bürokratı oldu mu bu ülke çürür. Bunu da bir not olarak belirteyim. Kimseyi tehdit falan etmiyorum. Hukuk işlediği zaman hepsi Hanya’yı Konya’yı görür. O dönemde, bizim dönemde, sizin dönemde, öbürünün döneminde; böyle bir rövanş anlayış derdimiz de yok ama ‘demokrasilerde çareler tükenmez’ demiş rahmetli Demirel” dedi.
“İnşallah Erdemli’ye daha büyük eserler, hizmetler yapmayı Allah nasip etsin”
Bir Meclis üyesinin Lamos Köprüsü için teşekkür etmesi üzerine Başkan Seçer, “Lamos Köprüsü güzel bir çalışma oldu. Emeği geçen herkese ben de teşekkür ediyorum. İnşallah Erdemli’ye daha büyük eserler, daha büyük hizmetler yapmayı Allah nasip etsin” dedi. Bakanlıklarda işlem dosyası bekleyen çok sayıda projeleri bulunduğunu ifade eden Seçer, “Tarsus Kültür Merkezi yapım işi. Tahsis meselesi. Orası belediye hizmet alanı, sosyal ve kültürel hizmet alanına dönüştüreceğiz belirli bir kısmı, onu bekliyoruz. 2 hal yapım işi var. Biri Bozyazı, biri Anamur. Her şey hazır. Taş Bina restorasyon yapım işi var bu yıl yetişmeyecek. Çünkü biz çıkamıyoruz. Şimdi yeni yerlere taşınacağız. Bunlar benim kucağımda bulduğum sorunlar. Ben daha pratik çözmek istiyorum. Macit Özcan Spor Kompleksi hizmet binası, bunlar revizyon ve bakım. Yine bunlar bakanlık iznine tabi. Çünkü orada bazı statü değişiklikleri istiyoruz. Bunları çoğaltabilirim. Yaptığımız iş şu veya bu nedenle bu yıl yetişmeyecek projelerin ödeneklerini hemen ulaşıma aktaralım. Bu 56 araçlık alıma çıkalım. 56 aracın 26’sı Tarsus. Bunlar dizel 9 metrelik. Bunlar daha çok kırsal mahallelere çalışacak. Sadece Tarsus için değil. Bizim 87 CNG’li aracımız geldi. 100 CNG’li aracımız da gelecek yıl Mayıs ayına kadar gelecek. Artık gelecek yıl 2022’nin Mayıs’ına kadar toplamda 230 civarında 12 metrelik ya da körüklü ya da 9 metre, 56’sı dizel diğeri CNG’li otobüs filomuza katılmış olacak ve tamamına yakını yenilenmiş olacak. Artık konforlu, gıcır gıcır arabalarımız olacak” dedi.
“Niye Diyarbakırlı, Erzurumlu, Trabzonlu gelmesin, belediyemin ihalesine girmesin”
Erdemli Hali’nin satışına neden karşı oldukları konusunda Cumhur İttifakı’na soru yönelterek konuşmasını sürdüren Başkan Seçer, devamında şunları söyledi:
“Siz bu Hal’in satışına niye karşısınız, komisyonda bekletiyorsunuz? Niye karşısınız, bana bir söyler misiniz? Kanun diyor ki: ‘Sen’ diyor, ‘Belediye olarak Hal’i yaptın. Bunun % 50’sini satabilirsin. Kalanını da kiraya verirsin ama birliklerin hakkını koru, kooperatiflerin koru. Orada yarım kalmış bir otogar var. Bırakmış mı müteahhit? Adamın işi bozulmuş bırakmış. Biz oradaki arsa sorununu da çözdük mü Sayın Başkan? Hukuki olarak satın almayı kabul ettim bir baktık ki zaten arsa bizimmiş. Bu da doğru mu? Satın almayı kabul ettim, satın almayı. Yeter ki Hal’e başlayayım diye. Bakın tekrar söylüyorum. Satın almayı kabul ettim. Bir baktım hukukçular dedi ki: ‘Ne satın alması zaten bizimmiş.’ Geriden gelen, devir teslimlerden gelen. Yani bu kadar samimi ben çaba göstereceğim, ihaleye çıkacağım, şu anda inşaat başlamış satışa çıkacağım, ‘Efendim dışarıdan birileri gelip alırsa?’ Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan herkes Türkiye’nin her noktasında alışveriş yapabilir. Var mı böyle bir şey? Her noktasında kamu ihalelerine girebilir. Ne demek? Ben bir taraftan satışını gerçekleştirirken, bir taraftan da Hal’in süratle yapımını yapacağım. Niye engelliyorsunuz? Niye tutuyorsunuz siz bunu? Yani buradan Erdemlili bir tüccar gidip Diyarbakır’da Hal’den yer alamıyor mu? Erzurum’dan, Trabzon’dan alamıyor mu? Niye Diyarbakırlı, Erzurumlu, Trabzonlu gelmesin, belediyemin ihalesine girmesin? Zaten hakkı neyse o. Türkiye’nin her tarafından insanlar gelebilir. O zaman yasaları değiştirin. Deyin ki bana: ‘Kendi bölgenin dışında tüccara satamazsın.’ Böyle bir şey yok. Bu ülke yasa, kanun devleti. Hukuk da yasalarla şekillenir. Böyle şey olmaz?”
“Siz istediğiniz kadar ‘Ayrımcılık, gayrımcılık yapmıyor’ deyin, bu rakamları takla attıramazsınız”
Erdemli mezbahasına yer ve izin problemlerinin olmadığını da söyleyen Seçer, “Ancak Tarım Bakanlığı Kırsal, Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Programı kapsamında yardım yapacağını açıkladı. Küçük kapasiteli yeri büyütme kararı verildi. Ancak proje kapsamında Bakanlıktan para gelmedi. Şu anda biz kendi imkanlarımızla yapıyoruz. Bisiklet yolu da yaparken bize hibe gelecekti. Ben o kadar dedim ‘Vermezler’, yok ‘Verirler’ dediniz. Aha vermediler şimdi cebimizden yaptırıyoruz. % 97’si Çevre Bakanlığı’nın yaptığı yardımların Cumhur İttifakı belediyelerine, %3’ü diğer belediyeler. Şimdi ülke gerçeği bu. Siz istediğiniz kadar ‘Ayrımcılık gayrımcılık yapmıyor’ deyin, bu rakamları takla attıramazsınız” dedi.
“Ferat Başkan biz Ankara’ya beraber gitmedik mi?”
Tahsisler üzerine de Meclis’te yapılan açıklamalara ilişkin genel bir değerlendirmede bulunan Başkan Seçer, “‘Bizim gücümüz nedir ki?’ dediniz. Sizin gücünüz zaten sadece bana yetiyor. Hükümete yetmiyor, değil mi Sayın Topkara? Tahsisler için ben de çırpınıyorum. Ben de her şeyi yapmaya gayret ediyorum. Ferat Başkan biz Ankara’ya beraber gitmedik mi? Hangi konu için gittik? Sizin düzenli depolama tesisi için. Katı atık depolama tesisi bir de Otluca. İkisi de hayati önem taşıyor dedik. JICA paketinde çıkacak demediler mi? İller Bankası Genel Müdürü demedi mi? Buyurun Cumhur İttifakı’na mensup Ferat Başkanımız burada. Biz de döndük geldik. Geçtiğimiz hafta MESKİ gitti, dediler ki; ‘Biri tamam, diğeri yok’. Niye diğeri yok? Cumhur İttifakı’na mensup belediye başkanı olsaydım, kaldırır telefonu ‘Niye yok?’ derdim. Ama şimdi benim de gücüm size yetiyor, ‘Niye yok?’ Siz bir arayıp sorun. Anamur’da MHP’li belediye yok mu? AK Partili belediye yok mu? Aydıncık’ta, Bozyazı’da MHP’li belediye yok mu? Verselerdi efendim. Yıllardır bekliyor proje. Ben dün kaynağına kadar gittim Anamur’da. Çaltıbükü’ne kadar, suyun kaynağına kadar gittim. Verin kardeşim, ben yapmak istiyorum. Ben kaçmıyorum ki işten” diye konuştu.
“175 milyon lira para kullandırıp bir firmaya ödeten Meclis’tir geçtiğimiz Meclis”
TV ekranlarında söylediği sözleri Meclis’te de söylediğini dile getiren Başkan Seçer, şu ifadeleri kullandı:
“Bana yardımcı olduğunuz konular var. Bunu da söylüyorum. Birebir de hepinizin değerli insanlar olduğunu, ilişkilerimizin son derece iyi olduğunu da söylüyorum. Bunu da televizyon ekranlarında söylüyorum. Hepinize saygı, sevgi duyduğumu her yerde söylüyorum. Onları görmüyorsun ama senin işine gelmeyen tarafı ‘Şak’ diye onun fotoğrafını çekiyorsun. Onun da fotoğrafını çek Sayın Topkara. Bakın engelleme yoksa biz söylemeyiz. Şimdi ben bugün komisyona yine hakkım olan, zaten şu anda yargıya gittik. Keşke geçtiğimiz yıl gitseydim. Bugün elimde evrak olaydı. Onu da benim hatam olarak kendime kızıyorum. Yargı benim lehime karar verecek. Sen bana bütçeyi onayladın. O borçlanma yetkisini vermek durumundasın hukuken. Bakın başka da bir şey söylemeyeceğim. Diğer konularını bırakıyorum işin. Ama vermiyorsun, bunun adı ne? İşte sen söylüyorsun Lamos Köprüsü. Ben ne dedim? O bölgeden bana oy çıkmıyor mu dedim. ‘İhtiyaç var’ dediniz ‘tamam’ diyorum. Anamur, benim kalem mi yani tabiri caizse siyasi kalem mi? %50, %60 oy mu çıkıyor oradan? Ama ihtiyacı var Anamur’un buna. Onun için ben koşturuyorum. Yapmayın bunu. Geçen dönem burada Meclis üyelerimiz var. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Meclis üyeleri var, o dönemin il başkanı var. Maşallah güzel trafik polisliği yapılmış kimseye ‘Dur’ denmemiş. Gelene ‘Geç’, gidene ‘Geç’. Kimse dememiş ki bu kadar parayı ne yapıyorsun? 2018’in 12’nci ayında geçtiğimiz döneme 175 milyon lira para kullandırıp bir firmaya ödeten Meclis’tir geçtiğimiz Meclis. Maşallah bu dönemki Meclis, bizim gözümüzü açtırmıyor.”
“2.5 yılda 1 milyar liraya yakın borç kapattık”
2.5 yılda 1 milyar liraya yakın borcu kapattıklarını ifade eden Seçer, “Şimdi, eskiyi öde ama yeni yaptıklarına yok. Ne olacak? Yıl bitecek, 5 yıl bitecek, eskinin borcu da bitecek Vahap Seçer geriden kalan borçları ödeyecek. Sadece banka borcu 1 milyar 561 milyon lira. 1 milyar liraya yakın para ödedim. Bu yıldan sonra rahatlıyorum çok şükür. Ben 1 milyar liraya neler yapmazdım? Erdemli’yi daha da ihya ederdim. Anamur’u, Tarsus’u, Çamlıyayla’yı, Mut’u, Gülnar’ı, Silifke’yi; her tarafa yol yapardım. Ne oldu? Para ödüyorum. Ödeyeyim, bari yarısını verin. Hem ödetin bana eski faturayı, yapma Sayın Topkara. Siz siyasi olarak deneyimlisiniz. Şimdi bu adalet diyorsanız hiç lafım sözüm yok” diye konuştu.
“Bir siyasi iktidarın ‘emir eri’ gibi çalışan bürokratların önünde bırakın ceketimi iliklemeyi, saygı bile duymam”
Başkan Seçer, Meclis üyelerine bir uyarıda bulunmak istediğini belirterek, “Belediyelerin personel konusuna girerseniz taraflı, tarafsız hangi parti olursa olsun, hangi Meclis üyesi olursa olsun bu işin içinden çıkamazsınız. Ben bir uyarıda bulunmak istiyorum. Kamuoyuna da iyi bir görüntünüz olmaz. Senin dayının oğlu çalışıyor, onun amcasının oğlu çalışıyor… Hiçbirine alınmadım bizatihi ‘sizin yakınlarınız’ dediniz. Yanlış duymadıysam, yanlış duyduysam hiç girmeyeceğim o konuya. Bakın ben ‘istediğimi çalıştırırım’ demiyorum. İster kızımı, ister oğlumu, ister senin yeğenini çalıştırırım demiyorum. Böyle bir hakkım falan filan yok. Bu ahlaken doğru bir yaklaşım değil. Bunu ben yapamam. Ama bu konuyu burada kapatayım. Sayın Topkara sürpriz yaptınız. Yine deneyimlisiniz o golü nasıl kaçırdınız anlayamadım. Nasıl yaptınız bu hatayı? Bu işlere girmeyeceksiniz. Bu işlere girdiğimiz zaman bu Meclis’in seviyesi düşüyor. Kamuoyunda bakın halk kavga izlemeyi çok sever ama kavga edeni sevmez. Benden size tavsiye bunu yapmayalım ve bu konuyu da burada kapatıyorum. Bürokratlar ve valiler, kaymakamlar, hangi bürokratı katmak isterseniz katın. Onlarla ilgili söylediklerim, ben devletin bürokratına saygı duyarım. İşbirliği yapmaktan keyif alırım. Bu ülkede taş üstüne taş koyan her türlü bürokratın önünde ceketimi iliklerim. Ama bir siyasi iktidarın ‘emir eri’ gibi çalışan bürokratların önünde bırakın ceketimi iliklemeyi, saygı bile duymam. Bunu da buradan çok net açık ifade edeyim.”