Mersin iş dünyasının hedefleri bekletilen projelere takılıyor iddiası

MTSO Başkanı Kızıltan: '29 bin 500 kayıtlı üyemizle - ki bunun 20 bini faal üyemizdir - Mersin Ticaret ve Sanayi Odası çatısı altında çalışan, üreten, istihdam yaratan ve ihracat yapan tüm Mersin firmalarımız olarak kentimizin ve ülkemizin hedeflerine ulaşmak için çaba sarf ediyoruz.' dedi.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ayhan Kızıltan, Mersin İş dünyasının hedeflerinin, bekletilen projelere takıldığını bunun da Mersin’in gelişmesini engellediğini ileri sürdü.

Başkan Kızıltan yaptığı yazılı açıklamasında Mersin iş dünyası ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
“Mersin’in talepleri ötelendikçe aslında Konya’dan Karaman’a, Adana’dan Gaziantep’e, Kayseri’den Kahramanmaraş’a, Osmaniye’den Hatay’a kadar bir bölgeyi kapsayan ve üretim ve ihracat gücüyle Türkiye’nin yeni Marmara Bölgesi denecek bir ekonomik bölgenin gelişmesi de ötelenmektedir.” diyen MTSO Başkanı Kızıltay şu görüşlere yer verdi:

“Ulusal, bölgesel ve küresel tüm sorunlara, krizlere ve problemlere rağmen üretmeye ve yeni pazarlar bularak kent ekonomisinin, ülke ekonomisinin çarklarını çeviriyoruz. Sadece ekonominin değil, sosyal huzurun da teminatıyız. Ekonomideki tüm olumsuzluklara rağmen Mersin’de 2021 yılında 1100 firma kapatma işlemi yapmasına rağmen, 3 bin 100 yeni firma açılmış. Yani, Mersin’in girişimci sayısı artmış, işveren işletme sayısı artmıştır. Yabancı sermayeli işletme sayısı 2 bin 100’ü geçmiştir. Yani, Mersin dış yatırımcıya güven veren bir istikrar kenti olmuştur. Yaş Meyve – Sebze, Hububat – Bakliyat, Gıda, Sanayi (Çelik İmalat – Makine), Orman Ürünleri ve Kimya kentin katma değer yaratan üretim sektörleri olmaya devam etmiştir. Öte yandan; hizmetler sektörleri de kentin en az üretim sektörleri kadar eş değer katma değer yaratmaktadır ki bunlar: Lojistik, Dış Ticaret, Gümrükleme, Depolama, Turizm ve Eğitim sektörleridir. Tüm bu üretim ve hizmet sektörlerimizin yarattığı dış ticaret her geçen yıl artmaktadır. Mersin üreticisi, Mersin girişimcisi,  Mersin ihracatçısı sorunlara meydan okumakta ve ihracatını her geçen yıl Türkiye ortalamasının üstünde artırmaktadır.

Mersin, dış ticarette cari açığı olmayan bir ildirMersin Ticaret ve Sanayi Odasında göreve geldiğimiz 2018 yılına ve geriye doğru son 4 yılın Türkiye ve Mersin ihracat rakamlarına baktığımızda sürekli artan bir ihracat görüyoruz. Mersin ihracatının Türkiye ortalamasının üstünde bir artış göstermesinin yanında, Mersin ithalat rakamlarının da sürekli ihracatından az olduğunu da tekrar vurgulamak istiyorum. Yani Mersin dış ticarette açık vermeyen, cari açığı olmayan, katma değer yaratan net ihracatçı bir kenttir. Bu rakamlara aslında ilave edilmesi gereken Mersin Serbest Bölgesi rakamları da vardır ama nedense serbest bölge ihracatları kentin ihracat hanesine yazılmıyor. Oysa bu firmalar Mersin firması, Mersin’de üretiyor, Mersin’de katma değer yaratıyor, Mersin’de istihdam yaratıyorlar. Burada Mersinliler çalışıyor. Mersin Serbest Bölgesi’nde 2021 yılında 3,2 milyar dolarlık dış ticaret hacmi gerçekleşmiştir. Bu rakamlar da ilave edildiğinde Mersin ortalama 12 milyar dolarlık dış ticaretin gerçekleştiği bir kenttir. Mersin’e yatırım yapılırken veya Mersin yatırımları bekletilirken aslında neyin bekletildiği ve nelere engel olunduğu akılcı şekilde düşünülmelidir. YIL    TÜRKİYE İHRACATI    MERSİN İHRACATI2018    177  milyar dolar    2.8  milyar dolar2019    180  milyar dolar    3      milyar dolar2020    170  milyar dolar    3.2   milyar dolar2021    225  milyar dolar    4.2    milyar dolar Bu tablonun önemi; Mersin’in bu istikrarlı artışları ekonomisindeki temel kamu yatırımlarındaki eksikliklere rağmen gerçekleştirmiş olmasıdır. Üretim yatırımla artar. Yatırım yoksa ne üretim, ne istihdam ne de ihracat artar. Mersin üreticisi girişimci gücüyle, çabasıyla, küresel pazarlardaki gayreti ve kaliteli üretimiyle kapasitesini mümkün olduğunca artırarak bu yükselişi sağlayabilmektedir.

İş ve aş siyasetin üstünde konulardırAncak, eksik kamu yatırım ve projeleri tamamlanmazsa bu sürdürülebilir değildir. Daha kötüsü, Mersin’in talep ettiği yatırımlar aslında Mersin’den daha çok hinterlandındaki diğer üretici ve ihracatçı illerin kullanacağı yatırımlardır. Yani, Mersin’in talepleri ötelendikçe aslında Konya’dan Karaman’a, Adana’dan Gaziantep’e, Kayseri’den Kahramanmaraş’a, Osmaniye’den Hatay’a kadar bir bölgeyi kapsayan ve üretim ve ihracat gücüyle Türkiye’nin yeni Marmara Bölgesi denecek bir ekonomik bölgenin gelişmesi de ötelenmektedir.Nedir bu ötelenen, bir türlü yapılmayan veya hala tamamlanması beklenen yatırımlar? Çukurova Havaalanı (2022 yılı sonunda hizmete girmesi bekleniyor)Mersin Ana Konteyner LimanıÇeşmeli – Taşucu Otoyolu Uluslararası Lojistik Merkezi KurulmasıTurizm Bölgelerinin Yatırıma AçılmasıD-400 devlet yolunun genişletilmesiD-400’e paralel 2. Yolun Tarsus’a kadar açılması

Türkiye yatırımlarda İstanbul ve Marmara takıntısından kurtulmalıdırEğer Mersin’in bekleyen bu yatırımları hayata geçebilse, Mersin’den daha çok hinterlandına hizmet verecek olan Mersin Ana Konteyner Limanı, Mersin Uluslararası Lojistik Merkezi, Mersin-Taşucu otoban bağlantısı, D-400 yolu genişletme çalışması ve D-400’e paralel yol çalışması, Çukurova Havalimanı’nın tamamlanması, sanayi yatırımları ve sektörel sanayi siteleri için uygun hazine arazilerinin tahsisi gibi önemli konular çözülebilse, Mersin bu ihracat rakamlarını kat ve kat arttıracaktır. Mersin değil 4.2 milyar dolar, 5 sene içinde 15-20 milyar dolar ihracatı tek başına gerçekleştirecek bir ildir. Bu eksiklere rağmen 4 yılda ihracatını %100 artıran Mersin, bu yatırımlar hayata geçtiğinde ihracatını da, üretimini de, istihdamını da çok daha fazla arttıracak potansiyele sahiptir. Yeter ki, bu konularda siyasi düşünülmesin. İş ve aş siyasetin üstünde bir konudur. İş ve aş memleketin huzurudur. Türkiye artık üretim ve ihracatta İstanbul ve Marmara takıntısından kurtulmalıdır. Yeni ekonomi bölgelerine destek vermek Türkiye’nin ekonomisinin kurtuluşudur.

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu