Mecliste kadın temsili düşük!

KA.DER Mersin Şube Başkanı Aysu Zeka mecliste kadın temsilinin düşük olmasına dikkat çekerek, “O koltukların yarısı bizim” dedi.

Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) Mersin Şubesi, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ve Türkiye’de kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakkını kazandığı günün 87’nci yıl dönümüne ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Mersin Tenis Kulübü’nde gerçekleşen açıklamada konuşan Şube Başkanı Aysu Zeka, Türkiye’nin dünyada bu hakkı tanımış ilk ülkelerden biri olmasına rağmen Türkiye’de kadın temsilinin düşük olduğunu belirtti.

“KADINLAR HER ALANDA AYRIMCILIĞA UĞRUYOR”

Bugün birçok ülkenin, eşit temsil hedefine ulaştığını, ancak buna karşın Türkiye’nin yalnızca yüzde 17,3’lük temsil oranı ile dünyada 130. sırada olduğunu söyleyen Zeka, “Türkiye’de 20 ilden bugüne kadar tek bir kadın milletvekili çıkmadı. 2021 yılında kadın temsilinin bu kadar düşük seviyelerde olması, ciddi bir demokrasi ve yönetim krizi demek. Kapsayıcılıktan uzak bir siyasetin ne kadar demokratik olduğunu hep beraber sorgulamalıyız” dedi. Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’ne göre Türkiye’nin, 156 ülke içerisinde 133. sıraya gerilemiş durumda olduğunu hatırlatan Zeka, “Bu tablo bize, kadınların hayatın her alanında ayrımcılığa uğradıklarını gösteriyor. Hali hazırda ekonomik olarak ayrıcalıklı kesimlerin erişebildiği siyasete katılıma, kadınlar daha yolun en başında siyasete girme kararını alırken dahi yenik başlıyorlar. Bunun yanında kadın liderliğin görünürlüğünün az olması kadınların siyaseti tercih etmemelerine veya vazgeçmelerine neden olabiliyor. Siyasete katılmaya karar veren kadınlar çok sayıda farklı engel ile karşılaşıyor. Bunlardan en önemlisi finansal kaynaklara erişim sorunu. Çıkar ve rant ilişkileri ile toplumsal ağlara erişim üzerinden dönen geleneksel siyaset yapısı içerisine, kaynaklara ve sosyal ilişkilere erişimi daha az olan kadınların dahil olması güçleşiyor. Kadınlar, adaylık süreçlerinde, her şeyi bildiğini iddia eden eril zihniyet tarafından mercek altına alınıyor, sorgulanıyor ve baskılanıyor” ifadelerini kullandı.

“KADINLARIN YETERLİLİKLERİ SORGULANIYOR”

Kadınlar siyasete girmek istediklerinde, erkek siyasetçilere yapılmadığı şekilde yeterliliklerinin sorgulandığını söyleyen Zeka, “Her bakımdan son derece yeterli olan kadın adaylar dahi listelere alınmıyor. Bunun sebebi liderliğe atfedilen vasıfların erkeklikle özdeşleşmiş olması. Oysa bugün aşikâr ki toplumsal olarak erkekliğe atfedilen bu özelliklerin birçoğu, ülkeleri felakete sürükleme potansiyeline sahip. Dolayısıyla hem toplumsal cinsiyet rollerini hem de iyi liderliğin ne olduğunu yeniden tartışmamız gerekiyor” diye konuştu.

“AYRIMCILIĞIN SORUMLULARI SİYASİ PARTİLER”

Bu ayrımcılığın sorumlularının milletvekilleri ve siyasi partiler olduğunu öne süren Zeka, “Partiler arası ayrılıkların, görüş farklılıklarının çok ötesinde siyaset üstü olan eşitsizlik meselesine; her partiden milletvekillerinin, özellikle de kadınların sahip çıkması gerekir. Eksik temsil, kapsayıcı olmayan bir demokrasiye ve bir yönetim sorununa işaret eder. Kadın temsilinin yalnızca parti tüzüklerinde yer alması yeterli olmayacaktır. Uygulamada da kararlı şekilde sahiplenildiği ortaya konmalı, kadınlar seçilebilecek yerlerden aday gösterilmeli ve listeler bir kadın bir erkek olarak eşitlikçi bir biçimde düzenlenmelidir” dedi.

“SİYASETİN KADINSIZ OLMASI DÜŞÜNÜLEMEZ”

Bu konuda gerçek ve somut adımlar atılana kadar kararlıkla yürütülmesi gereken en önemli çalışmalardan birinin efektif bir kadın dayanışması kurulması olduğunun altını çizen Zeka, şöyle devam etti: Özellikle kadın milletvekilleri, siyasi parti şapkalarını çıkararak, kadın temsili noktasında birlikte güçlü bir ortaklık kurabilmeli. Her şeye rağmen, kadın mücadelesi sayesinde umutluyuz. Tüm bu bariyer ve zorluklara rağmen, kadınlar seslerinin ve sözlerinin duyulması için mücadeleden asla vazgeçmiyorlar, bu da hepimizin geleceğe dair umudunu yükseltiyor. Her alanda var olma ve eşitlik mücadelemiz sürerken, hayatlarımızı belirleyen siyasetin kadınsız olması düşünülemez. O koltukların yarısı bizim!”

“KADINLAR OLMADAN DEMOKRASİ OLMAZ”

KA.DER Danışma Kurulu üyesi İlksen Sorguç Dinçer ise, Bugün; yasal olarak kadınların seçilme konusunda hiçbir yasal engel yokken, hatta anayasanın eşitlik maddesine kadınların büyük mücadelesiyle “Devlet bu eşitliği sağlamakla yükümlüdür” hükmü yer almışken, temsilde eşitliğin 87 yıl sonra hala sağlanamadığını söyledi. “Bu durum erkek egemen yapının bir sonucudur” diyen Dinçer, TBMM’de ülke adına karar alınıyor. Ve bu ülkede eşit oranda kadın yaşıyor. Kadınların yeterince temsil edilmediği TBMM’de kararlar alınıyor. Artık, yüzde 51 oranında oy oranına sahip kadınlar eşit temsil. Bununda tek yolu, fermuar sisteminin uygulanması. Aday listelerinin, bir kadın, bir erkek olarak hazırlanması. Kadınlar olmadan, demokrasi olmaz!” ifadelerini kullandı.

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu