“Bir siyasetçi için bulunmaz bir nimet ucuz su”
Büyükşehir Belediyesi’nin Eylül ayı Meclis toplantısının ardından MESKİ Genel Müdürlüğü 2021 Yılı 2. Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı da Başkan Seçer başkanlığında gerçekleştirildi. Başkan Seçer, su borçlarının yapılandırılmasına ilişkin sürenin 1 ay uzatıldığını anımsatarak, “Son başvuru tarihi 30 Eylül 2021. İlk taksit ödeme tarihi ise 31 Ekim 2021 oldu. Bu kapsamda 31 Ağustos 2021 tarihi itibariyle MESKİ’nin toplam 8 bin 269 abonesi bu düzenlemeden faydalandı ve başvurular devam ediyor. Yani bu düzenlemeden yararlanan, toplam tahakkuk eden miktar 23 milyon 207 bin 958 lira” dedi.
MESKİ’nin yapısal olarak çok ciddi sorunlar yaşayan bir kurum olduğunu ve bunu gördüklerini ifade eden Seçer, “Buyurun gidin. Orada size sunum da yapabilirler. Meclis üyelerimiz gitsinler. Yani bir hilaf varsa, bir abartı varsa orada görebilirsiniz. Ya da bir bölgede siyasi olarak dokunmamış, kaçak kullanıyor. Diyor ki; ‘bana oy veriyor, ben dokunmayayım.’ Biz bunun tam tersini yapıyoruz. Diyoruz ki; ‘ya olmaz bu adaletsizlik.’ Yani diğer tarafta su faturası ödüyor, bir tarafta ödemiyor ve bunun üzerine gideceğiz. MESKİ Abone İşleri yapısal olarak çökmüş bir birim. Toparlamaya çalışıyoruz. Orada ne kirli işler bulduk, intikal ettirdik. Kaçak kullanım ya da hülle kullanım. İşte dosyayı yok etme vesaire. Bunları çözmeye çalışıyoruz. Biz kurumu disiplinize edelim. Ondan sonra su fiyatları düşer. Emin olun düşer. Kredi kullanmayız, bu kadar para peşinde koşmayız. Aldığımız her kuruşu da yatırıma dönüştürürüz ve çok ucuz da su veririz. Bir siyasetçi için bulunmaz bir nimet ucuz su. Ver suyu ucuz, herkes vallahi sandık başına gittiği zaman etki eder sana. Ucuz su veriyor der başkan. Yani ben de bu imkan için çok uğraşıyorum. Oy için değil, ucuz su vermek için. Zaten o gelir” sözlerini kullandı.
“Kucağımda bulduğum bir sorunu çözmeye çalışıyorum”
ATÜ’leri düşük boruları kendisinin döşemediğini ve bu durumun kucağında bulduğu bir tablo olduğunu sözlerine ekleyen Seçer, şöyle devam etti:
“Gülek’te kucağımda bulduğum tablo, şu anda çalıştığımız hat; Karasu Hattı. İller Bankası yapmış, heyelan olmuş, sistem çökmüş. Şimdi ben ayağa kaldırmaya çalışıyorum. Aspava’dan su. Ben gittim, bayramda gittim oraya. Oturdum, halkla bunları konuştum. Adam dere yatağına ruhsatsız bina yapmış. Bana su, su diye bağırıyor oradan. Adam site yapmış, 10 tane ev yapmış. Bir site, sitenin içindeki bir ev büyüklüğünde depo yapmış. Biz suyu veriyoruz. Zaten şuncacık su veriyoruz. Aşağıdaki umurunda değil dolduruyor depoyu. Bayramı zehir ediyor. Kendisinde koca bilmem kaç tonluk su. Bunu da yasal görüyor kendi kafasına göre. Zaten Türkiye’nin sorularından biri bu. Herkes aklına geleni yapacak, bunun adı özgürlük olacak. Yok böyle bir özgürlük. Sen başkasının özgürlük alanına girdin mi orada stop edeceksin. ‘Hop’ derler sana. ‘Bas geri, bas geri. Ayağımı ezdin’. Şimdi böyle tablolarla karşı karşıya kalıyoruz. Gülek’e haklısın, hiçbir lafım yok. Ama benim kucağımda bulduğum bir sorunu çözmeye çalışıyorum. Gelecek yıl orada bir sorun olmayacak. Ayvagediği’nde, Kepirli’de, Gözne’de bu yıl yaşanmadığı gibi. Çamlıyayla’da çok düşük miktarda yaşandı. Neden? Tedbir aldık. Aynı tedbirleri alıyoruz. Bu yıl da çok su sıkıntısı vardı.”