İyi Partili Dutar’dan önemli açıklama

İyi Parti Mersin İl Başkanı Mehmet Dutar, depremin ardından artan nüfusla ilgili olarak, “İl Başkanlığı olarak önerimiz, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, yerel belediyeler, merkezi hükümetin Mersin’e kulak vererek ortak akılla bir çözüm bulmak’’ dedi.

İyi Parti Mersin İl Başkanlığı, 10 ili etkileyen, 6 Şubat’taki büyük depremin ardından, depremden etkilenen depremzede vatandaşların, diğer illere nazaran Mersin’e gelmesinin sonucunda oluşabilecek durumları ilin kapasite ve durumunu göz önüne alan değerlendirmelerde bulunmak üzere basın toplantısı gerçekleştirdi. Değerlendirmede öne çıkan başlık, depremzede vatandaşların yaraların ortaklaşa sarılması oldu. Bunun yanı sıra, Mersin’in dört yüz bin artan nüfusuyla, altyapı ve üstyapısının yetersiz kalmasına da dikkat çekildi. Toplantıda Mersin Milletvekillleri Behiç Çelik ve Hakan Sıdalı ile İl Başkanı Mehmet Dutar, önerilerini paylaştı.

İl Başkanı Dutar, depremde yakınlarını kaybeden herkesin acılarını paylaştıklarını, vefat eden vatandaşlar için ise rahmet dileyerek sözlerine başladı. Dutar, felaketin yaşandığı günden itibaren partiyi adeta bir sivil toplum kuruluşu gibi hareket edecek hale getirdiklerini ve Mersin’de il başkanlığı düzeyinde Afet Koordinasyon Merkezi kurduklarını belirtti. Merkezin, deprem bölgesindeki ihtiyaçları gidermek maksadıyla kurulup süreci yönettikleri vurgulayan Dutar, “13 ilçe teşkilatımızla Hatay, Osmaniye, Adıyman illeri başta olmak üzere buralara giyecek, gıda, yakıt yardımı gerçekleştirdik. Milletimizin yarasını sarmaya gayret ettik’’ ifadelerini kullandı.

“KALICI ÇÖZÜMLER BULUNMALI’’

Dutar, Mersin’e önemli ölçüde bir göç olduğunu ifade ederken, “Bilindiği gibi Mersin küçük bir Türkiye, ülkenin dört bir yanından insanının yaşadığı bir kent. Bu anlamda da insanlarımız buraya ulaşmak için çaba sarf etti. Elbette biz de gelen vatandaşlarımıza hep beraber sahip çıkmaya devam edeceğiz, fakat bu durumun kente getirdiği birçok sorumluluğun olduğunun farkındayız, bu anlamda şu anda depremzedelerin kalbinin attığı Mersin’e herkesin kulak vermesini istiyoruz. Mersin bu anlamda, ön görülebilir ve sürdürülebilir çözüm önerilerine muhtaçtır, aileleri veya tanıdıkları olan vatandaşlar ile hemen ulaşabilirken, diğer vatandaşlar daha çok geçici barınma yerlerine yerleştirildi. Akabinde konut ve kira fiyatlarında ciddi bir artış mevcut, bunun için de kalıcı çözümlerin bulunması gerekmekte. Ayrıca ilin altyapı ve üstyapısıyla bir sorumluluk sahibi, bu konuda bizim İl Başkanlığı olarak önerimiz, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, yerel belediyeler, merkezi hükümetin Mersin’e kulak vererek ortak akılla bir çözüm bulmak’’ dedi.

“ELEŞTİRİLERİ SONRAYA BIRAKIYORUZ’’

Milletvekili Hakan Sıdalı ise, deprem bölgesindeki gelişmeleri ve İyi Parti’nin süreçte yürüttüğü faaliyetlere değinerek, ilk deprem haberini alır almaz Genel Merkezin acil toplantı gerçekleştirdiğini ve bölgeye yakın vekillerin direkt olarak bölgeye sevk edildiğini söyledi. Sıdalı, şunları kaydetti: “Mümkün olduğunca doğa şartlarını aşarak, bize görev verilen yerlere ulaşmaya çalıştık. İlk başta depremin büyüklüğünü ve yıkıcılığını pek fazla göremedik, kendi açımdan Adana, Osmaniye ve Hatay’da alınan tedbirleri gözlemlemek için gittiğimde, ciddi bir koordinasyon eksikliğini gördüm. 10 ilde 10 kriz masası oluşturduk, bölgede bir şeyler yapmaya çalışan herkesi bir araya getirmeye çalıştık, parti rozetlerimizi çıkardık. Bölgeden ayrılmak isteyenlerin organizasyonu, çadır kentleri, ısınma, giyinme, gıda sorunları için çalıştık.” Sıdalı, son olarak depremin nasıl yönetildiğine dair söylenecek çok şeyin olduğunu vurgulayarak “Fakat o gün bu gün değil, hala depremin yaralarını sarma günü, bu konuyu ileriye bırakıyoruz’’ dedi.

İyi Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik de deprem bölgelerindeki gözlemlerinde Hatay ve Kahramanmaraş’ın ciddi tahribat uğradığını belirtti. Koordinasyondaki eksiklere de değinen Çelik, ‘’Birinci gün arama ve kurtarma çalışmalarını gönüllü vatandaşlar gerçekleştirdi, herkes enkazların başına yığıldı, keşmekeş yaşandı. Fakat ben, bu millete mensup olduğum için bir kez daha gurur duydum, İskenderun’dan Antakya’ya giden konvoylarda gördüğüm araçlar malzeme ve eşya dolu olarak, ülkenin dört bir yanından vatandaşlar gelmişti, bunu bizzat müşahade ettim.’’

Güvenlik konusunda da görüşlerini paylaşan Behiç Çelik, enkazlarda yaşanan yağma olaylarına karşı, depremden etkilenmeyen illerdeki çevik kuvvet Jandarma birliklerinin, ilk andan itibaren bölgede olması gerektiğini savundu. 2009 yılına kadar Türkiye’de uygulanan Sivil Savunma Kanunu’nun önemine işaret eden Çelik, “bu kanun illerde ve ilçelerde, vali ve kaymakamların başkanlığında milli müdafaa mükellefiyeti komisyonları vardı. Bu komisyonlar, ilin veya ilçenin tüm potansiyelini hayata geçirildi. Bu kanun maalesef kaldırıldı. Mersin’de de diğer illerimizde olduğu gibi bir deprem gerçekleşse, oluşan göçüklerin emin ellerde çıkarılması için, o göçükleri zimmetleyeceğiniz birilerinin olması gerek, böylesi bir araç ve insan kaynağından muaf hale geldik’’ dedi.

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu